İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kayseri’nin tarihi, 6000 yıl öncesine kadar uzanıyor. 60 tümülüs, 56 höyük, 20 yer altı şehri ve kaya yerleşimine ev sahipliği yapan Kayseri’de, aynı zamanda ören yerleri, kaleler, kiliseler, camiler ve medreseler de bulunuyor. Asur, Hitit, Frig, Kimmer, Med, Pers, Kapadokya Krallığı, Roma, Bizans, Abbasi, Selçuklu, Danişment, Moğol, Eretna, Karaman, dulkadiroğluları ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapan kent, bir açık hava müzesi gibi tarihe tanıklık ediyor. Türkiye’nin tarihi yapılar bakımından en zengin ve korunmuş yerleşim yerlerinden Kayseri; alternatif tatil rotaları arasında başı çekiyor.
Tarihi mekanlarının yanı sıra doğası ile de ziyaretçilerini ağırlayan Kayseri, Erciyes Dağı ile de kış turizminin vazgeçilmez adreslerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Tarihi, doğası ve mutfağı ile Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri olan Kayseri, misafirlerine unutulmaz bir tatil vadediyor.
Erciyes Dağı Kayak Merkezi
Kayseri’nin simgesi olan Erciyes Dağı, Türkiye’nin en kolay ulaşılabilen kayak merkezi olduğu için yıl içinde binlerce yerli ve yabancı turist ağırlıyor. Tekir Yaylası üzerinde yer alan konaklama tesisleri, manzarasıyla misafirlerini büyülüyor. 2000 metreden 3500 metreye kadar çıkabilen pist rakımları, %10 ile %50 arasında değişen eğim ve 16 teleferik hattı ile Erciyes Kayak Merkezi, profesyonel ve amatör tüm kayak severleri ağırlayabiliyor.
Kayak dışında; Alp disiplini, snowboard, snowkite, kızak ve heliski gibi aktivitelerin de yapılabildiği Erciyes; kış tatillerinin unutulmaz adresleri arasındaki yerini alıyor.
Türkiye’nin en iyi yürüyüş haritasına sahip Erciyes’te rotalanmış parkurları ile trekking; profesyonel dağ rehberleri eşliğinde güneşin doğuşunu izlemek için zirve tırmanışları ve doğa ile baş başa zaman geçirmek isteyenler için kamp alanları, bahar ve yaz aylarında da Erciyes ziyaretçilerine birçok farklı alternatif sunuyor.
Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi
13. yüzyıldan sonra "Mukarr-ı Ulema" (Alimler Şehri) olarak anılmaya başlayan Kayseri, önemli bir bilim ve sanat merkezi haline geliyor. Selçuklu döneminde 15 medreseye ev sahipliği yapan kentin, en önemli adreslerinden biri de Anadolu’nun ilk tıp merkezi olarak tarihe geçen Çifte Medrese oluyor. Günümüzde Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi olarak faaliyet gösteren adres, Tıp Medresesi ve Şifahane olarak uzun yıllar boyunca hizmet veriyor.
1205-1206 yıllarında Selçuklu hükümdarı II. Kılıçarslan'ın kızı Gevher Nesibe Sultan adına, kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılan medrese; 2800 metrekarelik büyüklüğü ile dikkat çekiyor. Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi; şifa odaları, kitabeleri, avluları ile Selçuklu tarihi ve Anadolu tıp tarihine ayna tutuyor.
Aladağlar Milli Parkı
Jeolojik olarak Türkiye’nin en ilgi çeken noktalarından biri olan Aladağlar, Toros sıradağlarının en yüksek zirvelerine ev sahipliği yapıyor. Buzul Gölleri ve Kapuzbaşı Şelaleleri ile görülmeye değer noktalar arasında yer alan Aladağlar Milli Parkı; raftingten trekking’e kadar birçok alternatifi bir arada sunuyor. Yaban hayatın koruma altına alındığı milli parkta; yaban keçisi, vaşak, sansar, su samuru, tilki, kurt ve yaban domuzu gibi hayvanlarla karşılaşmanın yanı sıra ur kekliği, kınalı keklik, kartal, doğan, şahin ve karga gibi kuşlarla birlikte küçük kuş türleri ile de karşılaşmak mümkün. 1995 yılında milli park ilan edilen bölgede ayrıca Demirkazık Tepesi, Yedi Göller, Hacer Ormanı, Kapuzbaşı Şelaleleri ve Acısu gibi görülmesi gereken doğal güzellikler de yer alıyor.
Ağırnas Yer Altı Şehri
Coğrafi konumu nedeniyle Kapadokya ve Göreme gibi birçok özel alana komşu olan Kayseri, sınırları içinde yer alan Ağırnas Yeraltı Şehri ile de ziyaretçilerine doyumsuz anlar yaşatıyor.
Mimar Sinan’ın doğduğu yer olarak ünlenen Ağırnas Yer Altı Şehri‘nin tarihi M.S. 1. yüzyıllara kadar uzanıyor. Mağaralar, dehlizler ve tarihi kalıntılarıyla dikkat çeken Ağırnas, Kayseri’ye 30 km uzaklıkta yer alıyor.