İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
Rüya gibi manzaralar eşliğinde bembeyaz bir yolculuk hayal edin. Yolculuğun sonunda sizi bekleyen yer ise; tarihi, mimarisi ve doğasıyla büyüleyici bir şehir...
Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kars, kültürel zenginlikleriyle ve eşsiz yapılarıyla Türkiye’de görülmesi gereken şehirlerin başında geliyor. Şehre adımınızı atar atmaz tarihi dokuyu ve otantik atmosferi hissediyorsunuz. Urartuların, Perslerin, Arapların, Selçukluların, Osmanlıların, Rusların, İngilizlerin ve Ermenilerin etkisi altında kalan şehir, birçok kültürel mirası ve farklı mimariyi tek çatı altında buluşturuyor. Rus mimarisine ait taş evler, antik kentler, yer altı şehirleri, Osmanlı Dönemi camileri ve heykellerle süslü olan kent, kültürel zenginliğiyle büyülüyor. Bu yapılardan Taş Köprü ve Kars Kalesi ise şehrin sembollerinden.
Son yıllarda popülerliği oldukça artan Kars’ın en çekici özelliklerinden biri ise, şehre adeta bir Rus yerleşkesi görünümü veren Baltık mimaride inşa edilmiş Rus yapıları. Kars, her ne kadar tarih boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olsa da, şu anki mimariye damgasını vuran, şehri 1878-1918 yılları arasında 40 yıl süreyle elinde tutan Ruslar.
Peki Kars’a ne zaman gitmeli ve nereleri gezmeliyiz? Her mevsim ayrı güzelliklere ev sahipliği yapan bir şehir Kars. Ama bu şehri kış aylarında bembeyaz bir kar örtüsü altında görmenin zevki bambaşka. Kars’ta uğrayacağınız ilk duraklardan biri ise Kars'a 45 kilometre uzaklıkta yer alan Ani Antik Kenti. M.Ö 1000 yılın ilk yarısında Urartu dönemi boyunca iskân edilen ve 961-1045 yılları arasında Ermeni Hanedanlığı’nın başkenti olan kent; büyük oranda ayakta kalmış etkileyici surları, dini ve sivil mimarlık örnekleri ile Ortaçağ kentlerinin bir özeti niteliğinde. Anadolu’da bilinen ilk Türk camii olan Ebul Menuçerh Camii de, Ani Antik Kenti'nde bulunuyor. Caminin, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Ani Kenti'ni fethetmesinden sonra Ani Beyi olarak atadığı Menuçehr tarafından 1072 yılında dikdörtgen planlı ve iki katlı olarak yapıldığı biliniyor.
Kars gezinizde; uğramanız gereken duraklardan biri de Çıldır Gölü. Çıldır Gölü’nde eskimo usulü balık yakalama ritüelini izlemek ve donmuş göl üzerinde atla gezmek paha biçilemez bir zevk.
Kısacası Kars’ın doğal güzellikleri ve kültürel mirasları saymakla bitmiyor. Bunların başında; Taş Köprü, Kars Kalesi, İshak Paşa Sarayı, Orhan Pamuk’un Nobel ödüllü “Kar” romanında geçen sinema ve tabii ki büyüleyici manzaralarıyla Sarıkamış Kayak Merkezi geliyor.
Bir Günlük Masal Yolculuğu: Doğu Ekspresi
Kars’a karayolu, havayolu ve demiryolu ile ulaşım sağlamak mümkün. Ancak Kars’ın büyüleyici atmosferine yakışan, etkileyici bir yolculuk yapmak istiyorsanız tercihiniz kesinlikle Ankara- Kars Demiryolu (Doğu Ekspresi) olmalı. Her dakikası unutulmaz karelerle dolu Doğu Ekspresi yolculuğu, herkesin hayatında en az bir defa yaşaması gereken bir tecrübe. Farklı insanlarla tanışıp sohbet ederek, dağları ve dereleri seyrederek geçireceğiniz, sabah gün ışığının camdan süzülerek sizi uyandıracağı 24 saatlik büyüleyici bir yolculuk... Vagonları gezebildiğiniz, kondüktörlerle sohbet ederek çay demleyebildiğiniz sıcacık ve keyifli bir ortam... Hem hesaplı hem de huzur dolu bir deneyim sunan Doğu Ekspresi, aynı zamanda Kars’a ulaşım konusunda en çok tercih edilen seçenek.
Bembeyaz Bir Macera Sarıkamış Kayak Merkezi
Kars’a gittiğinizde uğramadan dönmek istemeyeceğiniz yerlerden biri de Sarıkamış Kayak Merkezi. Sarıçam ormanları arasında yer alan, muhteşem bir doğal güzelliğe sahip Sarıkamış Kayak Merkezi; aynı zamanda dünyada kristal karın yağdığı 2. bölge olma özelliğini taşıyor. Sadece Alpler'de olan kristal kar, kar sporlarına ilgisi olan veya olmayan herkes tarafından büyük ilgi görüyor. Yıl boyunca yoğun yağış alan Sarıkamış, aynı zamanda kayak sezonunun en uzun sürdüğü merkezlerden biri.
Bölgede 40 yıla yakın süren Rus egemenliği, bölgeyi mimari ve kültürel olarak etkilemiş. Bugün hala ayakta olan Rus mimarisiyle inşa edilmiş büyük taş evler Sarıkamış’ın eşsiz atmosferine ayrı bir hava katıyor. Sarıkamış merkeze 1 km uzaklıkta bulunan Katerina’nın Av Köşkü görülmeye değer yerlerden bir tanesi. 1896 yılında 2. Çar Nikola’nın eşi Çariçe Katerina için 6.500 metrekarelik alan üzerine yaptırdığı köşk, 19. yüzyıl Baltık mimarisinin izlerini taşımakta.
Sarıkamış gezinizi tamamladığınızda, günün sonunda akşam yemeğinizi Sarıkamış merkezinde bulunan Sarıkamış Kültür Evi isimli samimi mekanda yiyebilirsiniz.
Kars’a Özel Bir Lezzet... Kaz Dolması
Kars sadece tarihi ve doğasıyla değil, yöresel tatlarıyla da meşur bir şehir. Kars’ta yemek yiyebileceğiniz birçok restoran, zaman geçirebileceğiniz birçok kafe ve tatmak isteyeceğiniz birçok lezzet var. Bunlardan bazıları; kaz eti, Hangel, Piti, Revan Köftesi, Sarı Balık, Umaç Helvası, Kars peynirleri... Ancak Kars mutfağı denince akla ilk olarak kaz eti geliyor. Kaz eti ile yapılan ve en çok tercih edilen yemeklerden biri ise Kaz Dolması. Sizin için bu eşsiz yemeğin lezzet sırlarını paylaşıyoruz.
Yapılışı
Üzerine birkaç parmağı aşacak kadar ılık su ve tuz ilave ettiğiniz pirinci 2 saat dinlendirin. Bu arada soğanı küçük küpler halinde doğrayın. Pirincin üzerinden soğuk su geçirerek, nişastasının iyice akmasını sağlayın. Tencerede 100 gr tereyağını eritin, yağ kızınca fıstığı ilave edin. Birkaç dakika pişirin. Soğanı ilave edin ve nohut iriliğinde doğranmış kuzu veya tavuk ciğerini katın. Ciğeri 3-4 dakika karıştırarak pişirin. Et suyu, yenibahar ve kuş üzümünü koyun. Tuzunu ve biberini ilave edip en son pirinci ekleyin. Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte 18–20 dakika suyunu çekene kadar pişirin. Kazı, üstünü geçecek kadar su ve tuz ile yumuşayıncaya kadar haşlayın. Tencereden fırın kabına alıp yaptığınız pilavla çok sıkı olmayacak şekilde doldurun. Kürdan veya iğne iplikle hafif şekilde tutturun. Üzerine fırça ile tereyağı sürün. Tuz ve karabiber serpiştirin. 180 derece fırında kızartın.
Malzemeler:
1 adet kaz, tereyağı 100 gr (2 çorba kaşığı), çam fıstığı (4 çorba kaşığı), 1 adet küçük boy soğan, kuzu veya tavuk ciğeri (200 gr), 2 bardak et suyu, tuz, karabiber, yenibahar (½ tatlı kaşığı), kuş üzümü (4 çorba kaşığı), 2 su bardağı pirinç, 2 adet patates, 1 adet havuç.